Diş sağlığı kalp hastalığı ilişkisi. Kalp sağlığı ve ağız sağlığı arasında bir ilişki var mı?
İçerik
Dünya Sağlık Örgütünün istatistiklerine göre yılında yaklaşık 14 milyon insan, kalp-damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Ağız sağlığının vücudun genel sağlık durumu üzerine etkileri olabileceği M.
Bugüne kadar yapılan araştırmalarda, periodonttis ve kalp-damar hastalıkları arasında ilişki olduğu ileri sürülmektedir. Oral enfeksiyonun MI ile ilişkisi olabilir mi?
Kronik enflamasyona neden olacak lokalize enfeksiyon bu hastalarda kalp-damar hastalıklarının altta yatan mekanizması olabilir. Periodontal hastalıklar da yaygın kronik enflamatuar hastlalıklar arasında önemli yer tutmaktadır.
Gram-negatif anaerop ve fakültatif anaerop bakterilerin neden olduğu periodontitis, dişi çevreleyen yumuşak ve sert destek dokularda kalıcı hasarlara neden olarak dişin kaybedilmesine yol açmakta ve günümüzde de erişkin bireylerdeki diş kayıplarının başlıca nedeni olmayı sürdürmektedir. Periodontitis ve kalp-damar hastalıkları arasındaki ilişkinin varlığını düşündüren bulgular: Periodontal patojenerin aynı zamanda aterom plaklarında bullunmaları Periodontitiste etkili olan enflamatuvar medyatörlerin aterom plağı veya trombotik yapılarda da mevcut olması.
Her iki hastalığın predispozan faktörlerinin ortak olması Bazı kesitsel çalışmaların sonuçlarına göre akut MI geçirmiş hastaların ağız hijyeni periodontitis, periapical lezyonlar, çürük, perikorontis kontrol grubuna göre anlamlı derecede daha kötü olmuştur. Kötü ağız hijyeni ve MI arasındaki bu ilişki bilinen geleneksel risk faktörlerinden bağımsız görülmüştür.
Dental enfeksiyonlar, ateroskleroz ve MI gibi kalp-damar hastalıkları için riski arttırmaktadırlar. Aterom plağında yapılmış polimeraz zincir reaksiyonu sonucunda P. Gingivalis, B. Forsythus, P.
İntermedia, A. Periodontal hastalığın ilerlemesinin kalp-damar hastalığı ile ilişkisi olduğu bilinmektedir.
Ağızdakı daha fazla periodontitisli dişleri olan hastaların daha az sayıda periodonttisli dişleri olan hastalara göre daha fazla MI riski taşımaktadırlar. Ağıziçi enfeksiyonlar lipit metobolizmasında aterom plaklarının oluşmasına zemin hazırlayan değişiklikler yapabilir ve plazma fibrinojen düzeylerini arttırırlar.