Koroner kalp hastalığı tanımı dünya sağlık örgütü
İçerik
Naser Can, kalp hastalıklarına tanısal yaklaşımda muayene öncesi hastanın şikayetleri ve tıbbi öyküsü ile ilgili irdeleme gerçekleştirildiğini, aynı zamanda kişinin nabız ve tansiyon gibi yaşamsal bulgularının da tespit edilmesinin sağlandığını kaydetti.
Hekimlerin, biyokimyasal veya radyolojik tetkikler ile şüphelenilen rahatsızlığın ortaya çıkarılmasını sağlayabildiğini aktaran Can, şu değerlendirmelerde bulundu: "Kolesterol düzeyleri, c-reaktif protein ve troponin gibi belirteçler, bu kapsamda incelenebilecek değerler arasındadır.
Fizik muayene ve kan tetkiklerinin ardından başta EKG olmak üzere çeşitli invaziv olmayan tanı araçlarına başvurulur. Bir tetkikin invaziv olmaması, onun hastanın deri bütünlüğünün bozulmadan gerçekleştirilebilmesi anlamına gelir.
EKG olarak kısaltılan elektrokardiyografi bu tetkiklerden biridir. Bu tetkikte göğüs bölgesine yerleştirilen elektrotlar sayesinde kalbin çalışması sırasında oluşan elektriksel aktivite incelenebilir.
Bir diğer tetkik olan ekokardiyografide ise ses dalgaları kullanılır ve kalbin yapılarının görüntülenmesi sağlanır. Bazı hastalarda, kalbin daha fazla çalıştığı durumlarda nasıl tepki verdiğinin incelenmesi adına stres testi adı verilen uygulamaya da başvurulabilir.
Haber devam ediyor.